Yolsuzluk (Türkçe)

Eldeki gücün özel kazanç veya çıkar için kötüye kullanılmasıdır.

Corruption (English)

Abuse of entrusted power for private gain or benefit.

Korruption (-e) (Deutsch)

Der Missbrauch anvertrauter Macht zum privaten Vorteil oder Gewinn.

Açıklama:

Yolsuzluklar birçok farklı şekilde ve alanda ortaya çıkmaktadır. Bunlara karşı geliştirilen önlem ve müdahale araçları da farklılaşmaktadır. Başta BM olmak üzere, sürdürülebilirlik ve şeffaflık ile ilgili çalışmalar yapan bir çok uluslararası kuruluş, gücün kötüye kullanılması ile ortaya çıkan yolsuzlukları dünyanın en önemli sorunu olarak görmektedir. Kurumsal sürdürülebilirlik konusuna ilişkin BM Küresel İlkeler Sözleşmesinin 10. ilkesi; "İş dünyası, rüşvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla savaşmalı" ifadesini içerir. Bu ilke, katılımcılardan yalnızca rüşvet, zorbalık ve diğer yolsuzluk biçimlerinden kaçınmakla kalmayıp aynı zamanda, yolsuzluğa karşı politikalar ve somut programlar geliştirmesini de istemektedir.

İlgili Kavramlar:
Yolsuzluk (Corruption), Varlık Geri Kazanımı (Asset Recovery) Çıkar Çatışması (Conflict of Interest) Engel Olma (Debarment) Etik (Ethics) Yasa Dışı Mali Akış (Illicit Financial Flow) Adam Kayırmaca (Nepotism) Himaye (Patronage) Döner Kapı (Revolving Door) Paravan Şirket (Shell Company) Vergi Kaçırma (Tax Evasion) İhbar (Whistle Blowing) BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact)

Kaynak:
DEUTSCHER NACHHALTIGKEITSKODEX.DE, www.deutscher-nachhaltigkei...