Başkandan

Başkandan

Sanayi tarihinin önemli bir aşamasındayız. Hatta insanlık tarihi açısından kritik bir eşikteyiz ve büyük bir sınavla karşı karşıyayız. Buharlı makinenin icadıyla başlayan sanayileşme sürecinde, sadece son 200 yılda geldiğimiz noktada birçok alan sürdürülebilir olmaktan çıktı. Bir tıkanma yaşanırken, çare yeşil ve dijital sanayi formunda görülüyor. Özellikle gelişmiş ülkeler bu yeni forma ulaşmak için büyük bir değişim-dönüşüm geçiriyor.   

Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat dokümanı; dijitalleşmede geç kalmaktan oluşan sorunları, artan enerji ihtiyaçları için sürdürülebilir enerji kaynakları sorununu, çevre ve iklim sorunlarını üstüste, içiçe koyarak, bunları toptan çözmek iddiasında olan devasa bir gelecek programı özelliği taşıyor. Benzer programları ABD’de ve farklı dinamiklerden hareket etmekle birlikte Çin’de de görüyoruz. Dünyanın büyük ve egemen coğrafyalarında, sorunların büyüklüğü karşısında hepimiz bir Mutabakat peşinde koşuyoruz.

Sürdürülebilirlik aktif bir süreçtir. Çaba sarf etmedikçe oluşmaz, kendiliğinden gelişmez. Bizden düşünce sistemimizi olumlu yönde değiştirmemizi ve düşünme kapasitemizi hiç durmadan artırmamızı talep eder. Bu kavram ekolojik ve toplumsal krizlerin sadece önünü kesmeyi değil, her alanda etki yaratarak kalıcı çözümler oluşturabilmeyi ifade eder. Enerjiyi sorumsuzca tüketen, başka canlıların yaşam alanlarını yok eden ve toplumsal eşitsizlikleri artıran; kısaca dünyadaki yaşam kalitesini düşüren şeyleri reddeder.

Makine imalatçıları olarak biz; kullanıldıkça azalan, tükenen ve biten şeylerin üreticisi değiliz. Aksine biz kullanıldıkça üreten, fazlalaştıran ve zenginleştiren bir "şey" yapıyoruz. Sürdürülebilir yaşamı destekleyen ana unsurlar, makinelerimizin niteliklerine içkin. Biz de iş süreçlerimize yön veren üretim modelini ve sektörel varlığımızı inşa eden değerleri, odağımıza sürdürülebilirliği alarak geliştiriyoruz.

Bize göre; toplumun bu alandaki düşünce araçlarını çeşitlendirecek çalışmalar yürütmek, makineci olmanın doğasındaki bir sorumluluktur. Stratejik düşünce araçlarını tabana yayacak girişimlerimiz; devletlerin, şirketlerin ve bireylerin ortak bir kültürü paylaşmasını mecbur kılan topyekûn bir dönüşüme yapılabileceğimiz en büyük katkılardan biridir. 

Çeşitli projelerle desteklemeyi amaçladığımız, program ve strateji bütünlüğümüzün bir parçası da açık kaynak olarak hayata geçirdiğimiz Yeşil Terimler Kılavuzu’dur.

Makine İhracatçıları Birliği olarak, Yeşil Terimler Kılavuzu’nu yakın bir tarihte hayata geçirdiğimiz Dijital Terimler Kılavuzu’nun oluşturduğu etkiden ilham ve cesaret alarak sizlere sunuyoruz. Yeşil ekonomi terminolojisinin kavranmasını ve yaygınlaştırmasını amaçlayan bu projemizin de sizlerden aynı ilgiyi göreceğine inanıyor; devasa bir literatüre yön veren kavramların Türkçe, İngilizce ve Almancadaki tanım ve açıklamalarını içeren kılavuzumuza değerli katkı ve görüşlerinizi bekliyoruz. 

 

Kutlu KARAVELİOĞLU

Başkandan